el-Ma’rur b. Suveyd rahimehullah’tan: “Ömer b. El-Hattab radıyallahu anh
ile beraber yola çıktık. Yolda karşımıza bir mescid çıktı. İnsanlar hemen orada
namaz kılmaya başladılar. Ömer radıyallahu anh: “Bunlara ne oluyor?” dedi. “Bu
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in içinde namaz kıldığı bir mesciddir”
dediler. Bunun üzerine Ömer radıyallahu anh şöyle dedi:
“Ey insanlar! Muhakkak ki sizden öncekiler nebîlerinden kalanları ibadet
yerleri edinmelerinden dolayı helak oldular. Kim namaz vaktin de mescidlerden
geçerse orada namazı kılsın, aksi halde geçsin gitsin.”[1]
Nafi dedi ki: “Ömer b. El-Hattab radıyallahu anh’e bazı insanların,
altında Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in biat aldığı ağaca gittikleri
ulaştı, bunun üzerine o ağacın kesilmesini emretti.”[2]
Ebu Vakıd el-Leysi radıyallahu anh’den: Rasulullah sallallahu aleyhi ve
sellem Huneyn gazasına giderken müşriklerin çevresinde toplandıkları, “Zatu envat”
dedikleri üzerine silah ve diğer eşyalarını astıkları bir ağaca uğradı.
Müşrikler topluca onun çevresinde oturuyorlardı. Sahabeler dediler ki:
“Ey Allah’ın Rasulu onlarınki gibi bizim de bir “Zatu envat”ımız olsa iyi
olmaz mı? Bize de böyle bir yer seç?” Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem
şöyle buyurdu:
“Subhanallah! Bu sizin dediğiniz kardeşim Musa’nın kavminin dediğine
benzer. Onlar da “Ey Musa! Onların ilahları olduğu gibi bizim için de ilahlar
edin” dediler. Nefsim elinde olan Allah'a yemin ederim ki sizden öncekilerin
adetlerini birer birer işleyeceksiniz.”[3]
Nebî sallallahu aleyhi ve sellem, sırf kafirlere benzemelerinden dolayı
onlara karşı çıkmıştır.
İslam’a yeni girmiş sahabeler müşrikleri takliden bir ağaç ile teberrük etmek
isteyince Nebi sallallahu aleyhi ve sellem onlara karşı çıkmış ve onların bu
talebinin, israiloğullarının Musa aleyhisselam’dan zamanlarındaki müşrikleri
takliden bir ilah yapmasını istemelerine benzetmiştir. Burada bu sahabeler
küçük şirki talep etmese de, onların talebinin, İsrail oğullarının talebine
benzeme yönü; müşriklerin şirk olan bir ameline benzemeyi talep etmeleri
bakımındandır.
Onlar bu ağaç ile müşriklerin teberrük etmesi gibi teberrük etmeyi talep
ettiler. İsrail oğulları ise onların ilahı gibi bir ilah talep etmişlerdi. Her
iki talep de tevhide aykırıdır. Zira ağaç ile teberrük şirk türlerindendir.
İlah edinmek ise açık bir şirktir.”[4]
İmam Ebu Bekr et-Tartûşî şöyle demiştir: “Allah size rahmet etsin, görüyor
musunuz, nerede bir ağaç, direk, duvar, kemer veya taş bulsalar, insanlar ona
yöneliyor, değerini yüceltiyor, yanında şifa ve bereket umuyorlar. Üzerine
kumaş parçası asıyor, yanında mum ve kandiller yakıyor veya oraya zeytinyağı
adağında bulunuyorlar. İşte bu zâtu envattır. Bunları koparın ve sökün.”[5]
Özelliği olduğu iddiasıyla bir mekânın dua ve zikir için tahsis edilmesi
açık bir sapıklıktır. Bu, karşı çıkılması gereken çirkin bir iştir. Zira bunda
putlara tapanlara benzeme vardır. Bu iş, putlara tapmaya bir vesile veya
putlara ibadetin bir türüdür. Zira putlara tapanlar, orada heykel veya buna
benzer şeylerin bulunması sebebiyle bir yere yöneliyor, bununla hayır
bekliyorlardı. Din, bunu hoş görmemiştir. Bu iş münkerlerdendir. Bunlardan
bazısı, diğer bazısından daha beterdir. Oraya; namaz kılmak, dua etmek, Allah’ı
zikretmek, yanında kurban kesmek veya ibadet türlerinden birini tahsis etmek
için yönelmek arasında fark yoktur.[6]
[7]
[1] Sahih mevkuf. Abdurrazzak (2/118 no: 2734) İbn Ebi Şeybe
(2/151) İbn Hacer, Fethu’l-Bari (1/569)
[2] Sahih
mevkuf. İbn Ebi Şeybe (2/150) İbn Sad (2/100) İbn Hacer, Fethu’l-Bari
(7/448)
[3] Sahih.
Tirmizi (2180) Ebu Ya’la (3/30) Ahmed (5/218) İbn Hibban (15/95) Taberani
(3/244)
[4] El-Kavlu’l-Mufid
(1/205)
[5] Ebu
Bekr et-Tartuşi’nin sözünü Ebu Şâme el-Makdisi, el-Bais Ala İnkaru’l-Bid’â ve’l-Havadis
(s.24) kitabında nakleder. Bkz.: et-Tartuşî, el-Havadis ve’l-Bid’a (s.33)
[6] Bkz.:
İktizau’s-Sirati’l-Mustakim (s.313-314).
[7] Bizden
Olmayanlar (849-850) Te’lif: Ebû Muâz Seyfullah el-Çubukâbâdî