Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Sözlerin en doğrusu Allah’ın Kitabıdır, yolların en hayırlısı Muhammed’in yoludur. İşlerin en şerlisi muhdes olanlardır. Dine sonradan sokulan her şey bid’attır, her bid’at dalalettir ve her dalalet ateştedir.”

Öne çıkan

Bid’atçiler Tevhid Ehli Olabilir mi?

Bid’atçiler Tevhid Ehli Olabilir mi?

8 Aralık 2024 Pazar

Allah Azze ve Celle Nerede?

 

Birinci Hadis:

 

Abdullah b. Muaviye el-Gadirî radıyallahu anh’den: Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

 

Üç şey vardır ki, kim bunları yaparsa imanın tadını alır: (Birincisi) Tek olan Allah'a kulluk edip de O'ndan başka ilâh olmadığına inanan kimsedir. (İkincisi) gönül hoşluğuyla malının zekâtını seve seve her sene veren, ne yaşlı, ne uyuzlu, ne hasta ve ne de âdî olan hayvanı zekât olarak vermeyen kimsedir. Zekâtınızı mallarınızın orta hallisinden verin. Zira Allah, sizden malınızın iyisini istememiş ve âdisini de vermenizi emretmemiştir."

 

Bir rivayette: “(Üçüncüsü) nefsini temizleyen kimsedir” buyurdu. Bir adam: “Nefsin temizlenmesi nedir?” diye sordu. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem:

 

Nerede olursa olsun, Allah Azze ve Celle’nin kendisiyle beraber olduğunu bilmesidir” buyurdu.

 

        Hadis sahihtir. Bkz.: es-Sahiha (1046)

 

Açıklama:

 

Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in: “Nerede olursa olsun, Allah’ın kendisiyle beraber olduğunu bilmesidir” sözü hakkında İmam Muhammed b. Yahya ez-Zuhlî şöyle demiştir:

 

“Allah Azze ve Celle’nin ilminin her mekânı kuşattığı kastedilmiştir. Allah arş’ın üzerindedir.” Bunu Hafız Zehebi, benim tahkik ederek özetlediğim el-Uluv adlı eserinde(73) zikretmiştir.

 

Halkın avamının ve birçok seçkinlerinin “Allah her mekânda mevcuttur” veya “Her varlıkta mevcuttur” sözüyle Allah’ın zatını kastetmeleri sapıklıktır. Hatta bu söz, yaratıcı ile yaratılanların arasını ayırmayan aşırı sufilerin Vahdet-i Vucud görüşünden alınmıştır. Bu aşırı sufilerin büyükleri şöyle demiştir: “Gözünle gördüğün her şey Allah’ın kendisidir!” Allah onların söylediklerinden yüce ve büyüktür.

 

İkinci Hadis:

 

Abdullah b. Amr radıyallahu anhuma’dan: Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

 

Merhamet edenlere Rahman olan Allah Teâla merhamet eder. Siz yerdekilere merhamet edin ki, gökteki de size merhamet etsin. Rahm; Rahman’dan bir daldır; Her kim bağları koparmaz, ilgiyi kesmezse Allah’ta onu rahmetine ulaştırır. Her kim de bağları koparırsa Allah’ta o kimseden rahmetini keser.”

 

        Hadis sahihtir. Bkz.: es-Sahiha (925)

 

Açıklama:

 

Hadiste geçen fi’s-semâ/gökteki kelimesinde (-de, -da) anlamı veren “Fî” edatı, “alâ/üzerinde” anlamındadır. Nitekim Allah Teâla:

De ki, yeryüzünde (fi’l-arz) dolaşın” (En’am 11) buyurmuştur.

 

Hadis, Allah Teâla’nın bütün yarattıklarının üzerinde olduğunu gösteren pek çok delilden biridir. Bu konuda Hafız Zehebî “el-Uluvvu’l-Aliyyi’l- Azîm” adlı kitabını yazmıştır. Ben de bu kitabı anlaşılacak şekilde özetledim, başına detaylı bir mukaddime ekledim, rivayetlerini tahkik ettim ve zayıf rivayetlerini çıkardım. Allah’a hamd olsun, bu kitabın basılmasını nasip etmiştir.[1]



[1] Muhammed Nâsıruddin el-Elbânî’nin Fetvaları El-Albâniyyât (138-139)