Birinci Hadis:
Abdullah b. Muaviye el-Gadirî radıyallahu anh’den: Nebi
sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Üç şey vardır ki, kim bunları yaparsa imanın tadını
alır: (Birincisi) Tek olan Allah'a kulluk edip de O'ndan başka ilâh olmadığına
inanan kimsedir. (İkincisi) gönül hoşluğuyla malının zekâtını seve seve her
sene veren, ne yaşlı, ne uyuzlu, ne hasta ve ne de âdî olan hayvanı zekât
olarak vermeyen kimsedir. Zekâtınızı mallarınızın orta hallisinden verin. Zira
Allah, sizden malınızın iyisini istememiş ve âdisini de vermenizi emretmemiştir."
Bir rivayette: “(Üçüncüsü) nefsini temizleyen kimsedir” buyurdu. Bir adam: “Nefsin temizlenmesi nedir?” diye sordu. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem:
“Nerede olursa olsun, Allah Azze ve Celle’nin
kendisiyle beraber olduğunu bilmesidir” buyurdu.
Hadis
sahihtir. Bkz.: es-Sahiha (1046)
Açıklama:
Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in: “Nerede olursa
olsun, Allah’ın kendisiyle beraber olduğunu bilmesidir” sözü hakkında İmam Muhammed
b. Yahya ez-Zuhlî şöyle demiştir:
“Allah Azze ve Celle’nin ilminin her mekânı kuşattığı
kastedilmiştir. Allah arş’ın üzerindedir.” Bunu Hafız Zehebi, benim tahkik
ederek özetlediğim el-Uluv adlı eserinde(73) zikretmiştir.
Halkın avamının ve birçok seçkinlerinin “Allah her mekânda mevcuttur” veya “Her varlıkta mevcuttur” sözüyle Allah’ın zatını kastetmeleri sapıklıktır. Hatta bu söz, yaratıcı ile yaratılanların arasını ayırmayan aşırı sufilerin Vahdet-i Vucud görüşünden alınmıştır. Bu aşırı sufilerin büyükleri şöyle demiştir: “Gözünle gördüğün her şey Allah’ın kendisidir!” Allah onların söylediklerinden yüce ve büyüktür.
İkinci Hadis:
Abdullah b. Amr radıyallahu anhuma’dan: Nebi sallallahu aleyhi ve sellem
şöyle buyurdu:
“Merhamet edenlere Rahman olan Allah Teâla merhamet eder. Siz
yerdekilere merhamet edin ki, gökteki de size merhamet etsin. Rahm; Rahman’dan
bir daldır; Her kim bağları koparmaz, ilgiyi kesmezse Allah’ta onu rahmetine
ulaştırır. Her kim de bağları koparırsa Allah’ta o kimseden rahmetini keser.”
Hadis sahihtir. Bkz.:
es-Sahiha (925)
Açıklama:
Hadiste geçen fi’s-semâ/gökteki kelimesinde (-de, -da) anlamı veren “Fî”
edatı, “alâ/üzerinde” anlamındadır. Nitekim Allah Teâla:
“De ki, yeryüzünde (fi’l-arz) dolaşın” (En’am 11) buyurmuştur.
Hadis, Allah Teâla’nın bütün yarattıklarının üzerinde olduğunu gösteren pek
çok delilden biridir. Bu konuda Hafız Zehebî “el-Uluvvu’l-Aliyyi’l- Azîm” adlı
kitabını yazmıştır. Ben de bu kitabı anlaşılacak şekilde özetledim, başına
detaylı bir mukaddime ekledim, rivayetlerini tahkik ettim ve zayıf
rivayetlerini çıkardım. Allah’a hamd olsun, bu kitabın basılmasını nasip
etmiştir.[1]