Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Sözlerin en doğrusu Allah’ın Kitabıdır, yolların en hayırlısı Muhammed’in yoludur. İşlerin en şerlisi muhdes olanlardır. Dine sonradan sokulan her şey bid’attır, her bid’at dalalettir ve her dalalet ateştedir.”

Öne çıkan

Bid’atçiler Tevhid Ehli Olabilir mi?

Bid’atçiler Tevhid Ehli Olabilir mi?

16 Aralık 2024 Pazartesi

Selefe Muhalefet Edenlerden Sakınma Emri


Selefî: Kur’ân ve sünneti anlama ve yaşama metotlarında bu ümmetin selefi olan sahabe, tabiin ve tebau’t-tabiin’in anlayış ve menheclerini esas alan, sünnetlere uymakta sebat edip, dinde çıkarılan yeniliklere karşı çıkmada sabreden kimsedir. Selefî olduğunu iddia edip de ümmetin selefine muhalefet edenler selefî değillerdir.

 

Ebû Hureyre radıyallahu anh’den: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

           سَيَكُونٌُ فٌٌِ آٌخِرٌِ أٌُ متِيٌ أٌُنََ سٌ يٌَُُ دِثُونٌَكُ مٌ مٌٌَا لٌَ تٌَ سمَعُوٌا أٌَن تُ م، وٌَلٌٌَ

آبَِؤُكُ م، فٌَإِ يكٌُ مٌ وٌَإِ يهُ مٌ

Ahir zamanda öyle kişiler çıkacak ki, (din konusunda) ne sizin ne de babalarınızın daha önce duymadığı şeyler anlatacaklar. Böylesi kişilerden sakının.”[1]

 

Abdullah b. Amr radıyallahu anhuma’dan: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

 إِ ن بٌَنِ إٌِ سرَائِيلَ تٌ فََ رقَ ت عٌَلَى ثٌِن تٌَ يٌِ وٌَسٌَب عِيَ مٌٌِ لةً وٌَت فتََِقٌُ أٌُ متِّ عٌَلَىٌ

ثَلاَ ث وٌَسَب عِيَ مٌِ لةً كٌُ لهُ م فٌِِ اٌل نارِ إٌٌِل مٌٌِ لةً وٌَاحٌِدَةً قٌَالُوا وٌَمٌَ ن هٌِىَ يٌَ رٌَسُولٌَ

ا للِّ قٌَالَ مٌَا أٌَنََ عٌَلَي هِ وٌٌَأَ صحَابٌِ

Muhakkak ki İsrail oğulları yetmiş iki millete bölündüler. Benim ümmetim de yetmiş üç fırkaya bölünecektir. Biri dışında hepsi de ateştedir.” Dediler ki:

           

“O (kurtulan) biri hangisidir ey Allah’ın rasulü?” Şöyle buyurdu:

 

Benim ve ashâbımın üzerinde bulunduğumuz yolda olanlardır[2][3]



[1] Sahih. Muslim (6) Ahmed (2/321) İbn Hibban (15/168) Hakim (1/184)

[2] Hasen. Tirmizî (5/26); Sahihu’t-Tirmizî (2641) el-Elbânî hasen dedi.

[3] Bizden Olmayanlar (66-67) Te’lif: Ebû Muâz Seyfullah el-Çubukâbâdî