Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Sözlerin en doğrusu Allah’ın Kitabıdır, yolların en hayırlısı Muhammed’in yoludur. İşlerin en şerlisi muhdes olanlardır. Dine sonradan sokulan her şey bid’attır, her bid’at dalalettir ve her dalalet ateştedir.”

Öne çıkan

Bid’atçiler Tevhid Ehli Olabilir mi?

Bid’atçiler Tevhid Ehli Olabilir mi?

10 Aralık 2017 Pazar

Kadın Davetçi(!) Bid'ati


Şeyh el-Elbânî rahimehullah şöyle demiştir:
“Şu son zamanlarda Dımeşk’te kadınların mescidlerde belirli vakitlerde, “kadın davetçi” diye iddia ettikleri kadınlardan birinin dersini dinlemek için toplanmaları sonradan uydurulmuş muhdes (bid’at) işlerdendir. Bu Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in ve salih selefin zamanında yoktu. Onlarda olan uygulama; kadınların eğitiminin hadiste geldiği gibi özel mekanda veya imkan dahilinde mescidde erkeklerden ayrı bulunan bölümde, salih alimler tarafından verilen deslere katılmaları şeklinde idi. Aksi halde erkekler onlara galip gelir ve ilim öğrenme ve sorma imkanları olmaz.

 Eğer bugün kadınlar arasında kendisine ilim verilmiş, kitap ve sünnetten kendisine fetva sorulacak selim fıkıh sahibi varsa, onun evinde veya kadınlardan birinin evinde özel meclis kurmasında sakınca yoktur. Bu onlar için daha hayırlıdır. Nasıl böyle olmasın ki? Nebî sallallahu aleyhi ve sellem mescidde cemaatle namaz hakkında dahi: “Kadınlar için evleri daha hayırlıdır” buyurmuştur. Müslüman Kadının edep ve haşmetini en fazla korumak zorunda olduğu, daha fazla çıkamayacağı namaz halinde bile durum böyle olduğuna göre, peki ya ilim için evlerinde toplanmaları onlar için nasıl daha hayırlı olmaz? Özellikle de onlardan bazısı sesini yükseltir, başkaları da onlara katılır. Böylece mescidde onların bu sesleri çirkin ve kötülenmiş bir şey olur. Maalesef işittiğimiz ve şahit olduğumuz şeyler böyledir.

 Sonra bu bid’at’in Umman gibi başka yerlerde de yayıldığını gördüm. Allah’tan her sonradan çıkarılmış bid’atten selamette kılmasını dileriz.” Silsiletu’s-Sahiha (6/179)


Ebu Muaz Seyfullah el-Çubukâbâdî