Dinî Anlamdaki Bid’atlerin Özellikleri
1- Bid’at hakkında, - genellikle - bundan yasaklayan özel bir delil bulunmaz [1] , ancak küllî ve genel yasaklayıcı deliller ile istidlal edilir.
2- Bid’at mutlaka dinin maksatlarına aykırıdır ve onu yıkıcıdır. Bu onun kınanması ve batıl olması hakkında külli delildir. Bu yüzden hadiste sapıklık olarak nitelenmiştir.
3- Genellikle bid’at Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem zamanında ve sahabesinin asrında bilinmeyen şeyleri yapmak şeklinde olur.
İbnu’l-Cevzî şöyle demiştir: “Bid’at; daha önce olmayan bir şeyi yaparak ortaya koymak hakkında bir ibaredir.” [2]
Bu yüzden bid’at diye isimlendirilmiştir. Zira lügatte bid’at; övülmüş ya da yerilmiş olsun fark etmez, örneği olmayan bir şey ortaya koymak demektir.
4- Bid’at mutlaka dinde meşru olan işlere benzer ve onunla karıştırılır.
Bid’at, dinde meşru olan şeylere iki açıdan benzer:
a- Dayanağı bakımından benzer:
* Bid’at mutlaka ya bir şüphe yahut vehmedilmiş bir delil üzerine işlenir. Bu da delilin doğru bir delil olduğu zannedilmesindendir.
* Aynı şekilde meşru ibadetler de mutlaka sahih bir delil üzerine olmak zorundadır.
b- Meşru ibadet görünümü ve özelliği bakımından benzer:
Sayı, şekil, zaman, mekan veya buna devam edilmesi bakımından benzer ve bu önemsenen bir din gibi kabul edilir.
[1] Özel olarak yasaklanan bid’atler bundan müstesnadır. Bunlar da çok azdır. Senenin her gününü oruç tutmaktan, evlenmeyi ve uyumayı terk etmekten yasaklanması gibi. Bkz.: İktizau’s-Sırati’l-Mustakim (2/586-587)
[2] Telbisu İblis (16)