İnsanın zayıf hileli baş düşmanı ŞEYTAN
Hamd, Alemlerin Rabbi Allah'a mahsustur.
Salâtü Selâm Resûlullah'a, A'line, Ashabına ve de Kıyamete kadar O'nun yolunu
takip edenlerin üzerine olsun.
Şeytanın insanla olan öyküsü insanın,
Allah tarafından halife tayin edilmesiyle başlar ve kıyamete kadar devam edecek
bir süreci kapsar. Bu Adem aleyhisselam'la başlayan O'ndan sonra da, züriyeti
tarafından devam edegelen sürekli bir düşmanlıktır. Allahu Teâla biz insanları
ve de Resûlü'nü şeytan ve hilelerinden sakınmak hususunda
uyarmaktadır,"Şeytan sizi fakirlikle korkutur ve size kötülükleri (fahiş
işleri) emreder. Allah ise size katından bir mağfiret ve lütuf vadeder. Allah
her şeyi ihâta eden ve her şeyi bilendir" Bakara, 268
"Ey iman edenler! Hep birden barışa
girin. Sakın şeytanın adamlarına uymayın. Çünkü o sizin için apaçık bir
düşmandır" Bakara, 208
"Münafıkların durumu tıpkı şeytanın
durumu gibidir. Çünkü şeytan insana, "inkar et" demiş; insan inkar
edince de "ben senden uzağım, çünkü ben alemlerin Rabbi olan Allah'tan
korkarım" demişti" Haşr, 16
Yazımızda şeytanın hilelerini bilerek
bunlardan sakınma, ona karşı korunma yollarını öğrenme ve ona nasıl galip
gelineceği hususunda bazı noktalara yer vermeye çalışacağız inşâ'allah. Elbette
bu ve diğer yazılarımızda olduğu gibi vazgeçilmez kaynaklarımız Kur'ân ve de
Resûlullah'ın sallallahu aleyhi ve sellem sünnetinden istifade edeceğiz. Başarı
Allah'tandır. O'ndan duâmız, bu amelimizi herkes için bir öğüt kılmasıdır.Allah
bizleri, haklarında, "Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği
emreder, kötülükten sakındırırsınız ve Allaha iman edersiniz" A'li İmrân,
110, ayetinin nâzil olduğu Selef-İ Salihin gibi, hayırlı bir ümmet kılsın ve
bizleri onların yolundan ayırmasın (Amin).
Şeytan
savaşan bir düşmandır:
O, insana karşı duyduğu kin ve kıskançlığı nedeniyle ümmetin fertlerine karşı amansız bir savaş ilan etmiştir. Yolları başında pusu kurup onları aldatmak için Allah'tan izin istemiş ve birtakım hikmetlere binâen bu izin kendisine verilmiştir. Bundan sonra şeytan kötülükleri aşılamak suretiyle insanları hak yoldan uzaklaştırmak ve saptırmak için daha çgür hareket etmeye başlamıştır, "(İblis), "Ey Rabbim! Öyle ise (varlıkların) tekrar dirileceği güne kadar bana mühlet ver" dedi. (Allah da) "O halde senbilinen bir vakte kadar kendilerine mühlet verilenlerdensin" dedi. (İblis) dedi ki; Ey Rabbim! Andolsun ki, beni azdırmana karşılık ben de yeryüzünde onlara (günahları) süsleyeceğim ve onların hepsini mutlaka azdıracağım!" Hicr, 36-39.
Kibirlidir:
"Bir zamanlar biz, meleklere
"Âdem'e secde ediniz" dedik. İblis hariç hepsi secde ettiler. O yüz
çevirdi ve büyüklük tasladı, böylece kâfirlerden oldu" Bakara, 34
Fakirlikle
korkutur, kötülükleri emreder:
"Şeytan sizi fakirlikle korkutup
kötülükleri (fuhşiyatı) emreder" Bakara, 268
Çekişmeyi ve Allah hakkında bilgisizce
konuşmayı emreder:
"İnsanlardan bilgisi olmaksızın
Allah hakkında tartışmaya giren ve her inatçı şeytana uyan bir takım kimseler
vardır" Hac, 3
Müslümanların
arasını bozmaya çalışır:
"Kullarıma söyle: sözün en güzelini
konuşsunlar. Sonra şeytan aralarını bozar. Çünkü şeytan insanın apaçık
düşmanıdır" İsrâ, 53,
"..."...şeytan, benimle
kardeşlerimin arasını bozduktan sonra..."..." Yûsuf, 100
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem,
"Şeytan Arap yarımadasında namaz kılanların kendisine ibadet etmesinden
ümidini kesmiştir. Ancak onların aralarını bozmakla (teselli bulur)"
buyurmuştur (Müslim).
Savurganların
kardeşidir:
"Şüphe yok ki saçıp savuranlar
şeytanların kardeşleridir" İsrâ, 27.
İnsan neyde israf ederse şeytan da o
şeyde ona ortak olur.
İsimleri
çarpıtır:
"..."Ey Âdem! dedi, sana
ebedîlik ağacını ve eskimeyen bir saltanatı göstereyim mi?" Tâhâ, 120.
İblis sözü edilen ağacın adı öyle olmadığı halde çarpıtmış ve "ebedîlik
ağacı" adını uydurmuştur.
Âyini
müziktir:
"Onlardan, gücünün yettiği
kimseleri sesinle şaşırt..." İsrâ, 64.
Şeytanın sesi müzik, düdüğü ise
insanların bir çoğunu onunla aldattığı müzik aletleridir.
Allah'ın
yarattığının değişmesini ister:
"..."...Şüphesiz onlara
emredeceğim de Allah'ın yarattıklarını değiştirecekler"..." Nisâ, 119
Alış
verişini, yemesini içmesini sol eliyle yapar:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem,
"herbiriniz sağ eliyle yesin, sağ eliyle içsin, sağ eliyle alsın ve sağ
eliyle versin. Çünkü şeytan sol eliyle yer, sol eliyle içer, sol eliyle alır ve
sol eliyle verir" buyurmuştur (Sahihtir, İbn-i Mâce).
Cemaatle
namaz kılmayanlara galip gelmiştir:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem,
"bir köy veya kırda üç olur da aralarında namazı (cemaatle) ikame
etmezlerse şeytan onları kuşatmıştır. Cemaate sıkıca sarılın. Zira kurt ancak
sürüden uzak düşen koyunu yer" buyurmuştur (Sahihtir, Ebû Dâvud).
Namaz
esnasında mümin kula sokulur:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem,
"Şeytan sizden birine namazda sokulur. Ve O, kaç rekat kıldığını
bilemediği ana kadar şeytandan haberdar olmaz. Bu durumla karşılaşırsanız selam
vermeden önceki oturuşunda (sehven) iki secde yapsın daha sonra selam
versin" (Sahihtir, Ebû Dâvud).
Safta
bulduğu boşluğa girer:
"Safları sıklaştırın. Meleklerin
saf tuttuğu gibi saf tutun, omuzlarınızı birbirine birleştirip boşluk
bırakmayın. Yumuşakça kardeşlerinizin kollarına temas ederek şeytan için
boşluklar bırakmayın. Kim bir safı doldurursa Allah da onun (açıklarını, günahlarını)
doldurur. Kimde bir saffı bozarsa Allah da onun (amellerini) bozar"
(Sahihtir, Ebû Dâvud).
Kötü rüya
gösterir:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem,
"Biriniz güzel bir rüya gördüğü vakit (bilsin ki,) o ancak Allah'tandır.
Bunun için Allah'a hamdetsin ve sevdiklerine anlatsın. Eğer kötü bir rüya
görürse (bilsin ki) o da ancak şeytandandır (kimseye anlatmasın ve şeytan'dan
Allah'a sığınsın)" (Buhari, Müslim).
Sabah
namazının kılınmamasına çabalar:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem
şöyle buyurmuştur, "İçinizden biri uyuduğu zaman şeytan onun başına üç
düğüm yapar. Sonra her bir düğümle gece boyunca ona vurur. Eğer uyanıp Allah'ı
zikrederse bir düğüm çözülür. Kalkıp abdest aldığında düğümlerden ikisi
çözülmüş olur. Namazı da kılarsa bütün düğümler çözülür. Böylece mutlu ve gönlü
rahat bir şekilde sabahlar. Aksi halde tenbel ve kötü bir şekilde
sabahlar" (Müslim).
Cemaatten
kaçar:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem,
"Her kim Cennetin orta yerini isterse cemaate yönelsin, muhakkak şeytan
iki kişiden ayrı tek başına kalanla beraberdir" buyurmuştur (Sahihtir,
Tirmizi).
Halvetteki
kadın ve erkeğin yanındadır:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem,
"Erkek, kadınla halvet etmesin (yalnız başlarına kalmasın). Bu durumda
şeytan onların üçüncüsü olur" buyurmuştur (Sahihtir, İbn-i Mâce).
Besmelesiz
yemeğe ortak olur:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem,
"Şeytan Allah adının anılmadığı yemeği kendisine helal görür"
buyurmuştur (Müslim). Yemeğe besmeleyle başlamayı çocuklara da öğretmelidir.
Kaylûle
yapmaz:
Allah'ın nebîsi, "Öğleyin kaylûle
yapınız. Muhakkak şeytanlar öğle vakitlerinde kaylûle yapmazlar"
buyurmuştur (Müslim).
Kaylûle, öğle namazından sonra yapılan
kısa istirahat ve uykudur. Kaylûle yapan insan bir sünneti ihya ettiği gibi
aynı zamanda dinç olur, gece namazlarını, teheccüdü kılacak gücü kendine bulur.
Öylesine önemli vakitleri gaflet değil ibadetle geçirir. İnsanoğluna, sürekli
zarar vermeye çalışır: Â'işe radıyallahu anhâ, fazla kanamasından Resûlullah'a
söz ettiğinde, "O şeytanın tepmelerinden biri sonucudur" yanıtını
alır (Sahihtir, Tirmizi).
Şeytan damarı teptiğinde kanama artar. Bu
büyük düşmandan her zaman Allah'a sığınmalıdır.
Sapık
yollarda davetini yayar:
"Şüphesiz bu benim dosdoğru
yolumdur, ona uyun. '(başka) yollara' (sübül) uymayın. Zira o yol sizi Allah'ın
yolundan ayırır..." En'âm, 153.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem,
bu ayeti açıklarken eliyle düz bir çizgi çizerek, "İşte bu, dosdoğru olan;
Allah'ın yoludur" diyerek sonra o yolun sağ ve sol yanına (düz çizgiden
farklı irili ufaklı karışık) çizgiler çizmiş ve "İşte bunlar 'başka
yollarıdır' (sübül). Bunlardan hiç biri yoktur ki, şeytan başına oturuyor ve
onlara çağırıyor olmasın" buyurmuş ve sonra da mezkûr ayeti
okumuştur" (Sahihtir, Nesâ-î).
Ölüm anında
fesad yayar:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem,
Allah'a şöyle duâ ederdi, "Düşkünlükten, yakınmadan, boğulma ve yanmadan;
ölüm esnasında şeytanın yakalamasından; Yolu'ndan geri dönmüş olarak sana
varmaktan ve (akrep) sokmasından ölmekten sana sığınırım" (Sahihtir,
Nesâ-î).
Şeytanlar
yatsının ilk anında yayılırlar:
Resûlullah, "Yatsının ilk anı
bitinceye kadar çocuklarınızı alıkoyun. Zira o, şeytanların gezindiği bir
vakittir" buyurmuştur (Sahihtir, Hâkim). Bu vakit, güneşin; şeytanın iki
boynuzu arasında kızıllaşarak battığı, ikindi kerâhat vaktidir.
Kızgınlık
sırasında gelir:
Allah Resûlü, "Bir kelime biliyorum
ki, onu söyleyendeki sıkıntılar gider. Kim (şuurla) 'Eûzû bi'llâhi mine'ş-
şeytani'r- racîm' (taşlanmış şeytandan Allah'a sığınırım) derse ondaki
(sıkıntılar) gider" buyurmuştur (Buhari, Müslim).
Resûlullah bunu, öfkeden yüzü kızarmış
ve boyun damarları şişmiş birisi kendisine geldiğinde söylemiştir.
Âyete'l-
Kûrsî'yi okuyan kimseye yaklaşamaz:
Şeytan rüyasında Ebû Hureyre radıyallahu
anh'a gelerek, "Uyumadan önce Âyete'l Kûrsî'yi okuyanın yanıbaşında Allah
tarafından gönderilen muhafızlar eksik olmaz ve sabaha kadar şeytan ona
yaklaşamaz" demiştir. Ebû Hureyre bunu Resûlullah'a anlattığında, "O
yalancı olduğu halde sana doğruyu söylemiş" buyurmuştur (Buhari).
Ezanla
birlikte kaçar:
"Muhakkak, şeytan namaz için nidâ
edildiğinde (ezan okunurken) arkasını dönüp -yellenerek- kaçar" (Müslim).
Bir diğer hadiste de şu ifade yer almaktadır, "Teşehütte, şahadet
parmağını oynatmak şeytana demirden daha şiddetli gelir" buyurmuştur
(Sahihtir, Ahmed). Yani Şehadet parmağı ona demir kamçı gibidir.
Ramzanda
zincire vurulur:"
Ramazan geldiğinde cennet kapıları
açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincire vurulur" (Sahihtir,
Nesâ- î).
Gerçek bir
tevbeye karşı çeresizdir:
"Takvâya erenler var ya; onlara
şeytan tarafından bir vesvese dokunduğunda (Allah'ın emir ve yasaklarını)
hatırlayıp, hemen gerçeği görürler" A'raf, 201.
İhlaslı
kimselere zararı dokunmaz:
"(İblis) dedi ki,: Ey Rabbim!
Andolsun ki, beni azdırmana karşılık ben de yeryüzünde onlara (günahları)
süsleyeceğim ve onların hepsini mutlaka azdıracağım! Ancak onlardan ihlasa
erdirilmiş kullarım müstesna" Hicr,39-40.
Allahu Teâla kendisine hâlis kılınmadan
yapılan amelleri kabul etmez, Resûlullah sallallahu aleyhi ve
sellem,"Allah ancak halis olan, yalnız O'nun rızası gözetilerek yapılan
ameli kabul eder" buyurmuştur (Sahihtir, Nesâî).
Allah, şeytana insana tahakküm
edebileceği bir sulta vermemiştir. Onun sultası ancak Allah'a iman etmeyen veya
iman ettiğini söyleyip te bu imanın gereğini yerine getirmeyenler üzerinedir.
Çünkü onlar bu halleriyle Allah'ı, Allah'ın yardımını bırakıp; şeytanı ve de
şaytanın yardımını kabul etmişler ve ondan razı olmuşlardır. Bu noktada
unutulan bir şey var ki, o da yalnız Allah'ın dostları zafere ulaşacaktır.
Allah'tan başka edinilen yardımcılar, başta iblis olmak üzere tabiilerinin
onları ilah edindiklerini inkar edeceklerdir. Gerisni Resûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem'in getirdiği en büyük mucize olan Kur'ân-ı Azim'den
dinleyelim, şüphesiz tevfik Allah'tandır.
"(Hesapları görülüp) iş
bitirilince, şeytan diyecek ki; "Şüphesiz Allah size gerçek olanı
vaadetti, ben de size vaadettim ama yalancı çıktım. Zâten benim size karşı bir
gücüm yoktu. Ben sadece sizi (isyana, inkara) çağırdım, siz de benim davetime
hemen koştunuz. O halde beni yermeyin, kendinizi yerin. Ne ben sizi
kurtarabilirim ne de siz beni kurtarabilirsiniz! Kuşkusuz daha önce ben, (beni
Allah'a) ortak koşmanızı reddettim. Çünkü zâlimlere, elbette acıklı bir azap
vardır" İbrâhim, 22
Sallallahu Teâla alâ Muhammedin ve alâ
A'lihi ve Sahbihi ecmaîn.
VE'L- HAMDÜ Lİ'LLAHİ RABBİ'L ALEMİN
Ebû Muâz
Seyfullah el-Çubukâbâdî