Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Sözlerin en doğrusu Allah’ın Kitabıdır, yolların en hayırlısı Muhammed’in yoludur. İşlerin en şerlisi muhdes olanlardır. Dine sonradan sokulan her şey bid’attır, her bid’at dalalettir ve her dalalet ateştedir.”

Öne çıkan

Bid’atçiler Tevhid Ehli Olabilir mi?

Bid’atçiler Tevhid Ehli Olabilir mi?

7 Ekim 2020 Çarşamba

Hastalık Bulaşması Yoktur Hadisi Mütevatirdir, İnkârı Küfürdür

 1- İbn Ömer Radiyallahu Anhuma Hadisi

Abdullah b. Ömer radıyallahu anhuma’dan: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

لََ عَدْوَى وَ لََ طِيَرَةَ وَ إنَّمَا الشُّؤْمُ فِي ثَلَثَةٍ الْمَرْأَةِ

وَالْفَرَسِ وَالدَّارِ

“Hastalık bulaşması ve tıyera (kötümserlik) yoktur. Uğursuzluk/bereketsizlik ancak üç şeydedir: Atta, kadında ve evde.”19

Sufyan rahimehullah, Amr (b. Dinar) rahimehullah’tan şöyle rivayet etti:

كَانَ هَا هُنَا رَجُ ل اسْمُهُ نَوَّا س وَكَانَتْ عِنْدَهُ إِبِ ل هِي م

فَذَهَبَ ابْنُ عُمَرَ رَضِيَ الَّلَّ عَنْهُمَا فَاشْتَرَى تِلْكَ الِْبِلَ مِنْ

شَرِيكٍ لَهُ فَجَاءَ إِلَيْهِ شَرِيكُهُ فَقَالَ بِعْنَا تِلْكَ الِْبِلَ فَقَالَ مِمَّ نْ

بِعْتَهَا؟ قَالَ مِنْ شَيْخٍ كَذَا وَكَذَا فَقَالَ وَيْحَكَ ذَاكَ وَالَّلَِّ ابْنُ

عُمَرَ فَجَاءَهُ فَقَالَ إِنَّ شَرِيكِي بَاعَكَ إِبِ ا ل هِي ا ما وَلَمْ يَعْرِفْكَ

قَالَ فَاسْتَقْهَا قَالَ فَلَمَّا ذَهَبَ يَسْتَاقُهَا فَقَالَ دَعْهَا رَضِينَا

بِقَضَاءِ رَسُولِ ا للَّ صَلَّى اللَّ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لَ عَدْوَى سَمِعَ

سُفْيَانُ عَمْ ا را

    “Bura Nevvas adında biri vardı. Onun uyuz bir devesi vardı. İbn Ömer radiyallahu anhuma gitti ve o deveyi adamın ortağından satın aldı. Adam gelince ortağı: “O deveyi sattım”dedi. Adam: “Kime attın?” deyince ortağı;

     “Şöyle şöyle bir şeyhe sattım” dedi. Adam dedi ki: “Sana yazıklar olsun! Vallahi o İbn Ömer Radiyallahu anhuma’dır.” Bunun üzerine adam İbn Ömer radiyallahu anhuma’ya gitti ve dedi ki:

    “Ortağım sana uyuzlu deve satmış ve seni tanıyamamış.”

    İbn Ömer radiyallahu anhuma: “Onu getir” dedi. Adam getirmeye gidince İbn Ömer radiyallahu anhuma dedi ki:

    “Bırak onu, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in “Hastalığın bulaşması yoktur” hükmüne razı olduk.”20

2- Cabir Radiyallahu Anh Hadisi

Cabir radıyallahu anh’den: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:

لََ عَدْوَى وَلََ طِيَرَةَ وَكُلَّ إِنْسَانٍ أَلْزَمْنَاهُ طَائِرَهُ فِي عُنُقِهِ

“Hastalığın kendiliğinden bulaşması ve uğursuzluk inancı yoktur. Her insanın ameli kendi boynundadır.”21

Cabir radıyallahu anh’den: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

لََ عَدْوَى وَلََ صَفَرَ وَلََ هَامَةَ

“Hastalık bulaşması, çöl canavarı ve safer ayının uğursuzluğu yoktur.”22

Cabir radiyallahu anh şöyle demiştir:

قَدْ كُنَّا نَكْرَهُ أَنْ يَدْخُلَ الْمَرِيضُ عَلَى الصَّحِيحِ وَلَيْسَ

بِهِ إِلََّ قَوْلُ النَّاسِ

“Bizler hasta hayvanı sağlıklı hayvanın yanına sokmaktan (hastalık bulaşır korkusuyla değil) sırf insanların (hastalığı bulaştırdı gibi) sözleri sebebiyle hoşlanmıyorduk”23

3- Ebu Hureyre Radiyallahu Anh Hadisi

Ebû Hureyre radıyallahu anh’den: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

لََ يُعْدِي شَيْ ء شَيْ ا ئا لََ يُعْدِي شَيْ ء شَيْ ا ئا ثَلَ ا ثا قَالَ فَقَامَ

أَعْرَابِ ي فَقَ الَ يَا رَسُولَ اللَِّ إِنَّ النُّقْبَةَ تَكُونُ بِمِشْفَرِ الْبَعِيرِ أَوْ

بِعَجْبِهِ فَتَشْتَمِلُ الِْْبِلَ جَرَ ا با قَالَ فَسَكَتَ سَاعَ ا ة ثُمَّ قَالَ مَا

أَعْدَى الَْْوَّلَ لََ عَدْوَى وَلََ صَفَرَ وَلََ هَامَةَ خَلَقَ اللَُّ كُلَّ

نَفْسٍ فَكَتَبَ حَيَاتَهَا وَمَوْتَهَا وَ مُصِيبَاتِهَا وَرِزْقَهَا

    “Hiçbir şey diğer bir şeye hastalık bulaştırıcı değildir.” Bunu üç defa söyledi. Bir bedevi kalkıp dedi ki:

    “Ey Allah’ın rasulü! Dudağında veya kuyruğunda uyuzbulunan bir deveyi ağıla alıyoruz sonunda tüm develer uyuz oluyor.” Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

    “Peki, ilk deveyi uyuz yapan kimdir? Bulaşıcılık, baykuşu uğursuz saymak ve safer ayının uğursuzluğu diye bir şey yoktur. Allah her can için hayatını, musibetini ve rızkını yazmıştır.”24

    Ebû Hureyre radıyallahu anh’den: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

لََ عَدْوَى وَلََ طِيَرَةَ وَلََ هَامَةَ وَلََ صَفَرَ وَفِرَّ مِنَ

المَجْذُومِ كَمَا تَفِرُّ مِنَ الَْسَدِ

    “Hastalığın bulaşması, kötümserlik, baykuşun uğursuzluğu ve Safer ayının uğursuzluğu yoktur. Cüzzam hastasından, tıpkı aslandan kaçar gibi kaç”25

4- Enes Radiyallahu Anh Hadisi

Enes radiyallahu anh’den: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

لََ عَدْوَى وَلََ طِيَرَةَ وَيُعْجِبُنِي الفَأْلُ الصَّالِحُ الكَلِمَةُ

الحَ سَنَةُ

    “Hastalığın bulaşması ve kötümserlik yoktur. Uygun yorum (güzel söz) hoşuma gider.”26

5- Sa’d b. Ebi Vakkas Radiyallahu Anh Hadisi

    Sa’d b. Ebi Vakkas radiyallahu anh’den: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken işittim:

لََ عَدْوَى وَلََ طِيَرَةَ وَلََ هَامَ فَإِنْ تَكُ الطِ يَرَةُ فِي شَيْءٍ

فَفِي الْمَرْأَةِ وَالْفَرَسِ والدار

“Hastalık bulaşması, kötümserlik ve baykuş uğursuzluğu yoktur. Eğer bir şeyde uğursuzluk varsa kadında, atta ve evde olur.”27

6- İbn Abbas Radiyallahu Anhuma Hadisi

İbn Abbas radiyallahu anhuma’dan: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

لََ عَدْوَى فَقَا ل أَعْرَابِ ي يَا رَسُولَ اللََِّّ صَلَّى الَّلَّ عَلَيْهِ

وَسَلَّمَ فَإِنَّا نَأْخُذُ الشَّاةَ الْجَرِبَةَ فَنَطْرَحُهَا فِي الْغَنَمِ فَتَجْ رَبُ

فَقَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللََّّ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَا أَعْرَابِيُّ مَنْ أَجْرَبَ

الَْوَّلَ !

    “Hastalık bulaşması yoktur.” Bir bedevî dedi ki: “Ey Allah’ın rasulü! Biz uyuz koyun alıyoruz, sürüye katıyoruz, onlar da uyuz oluyorlar?” Nebî sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:

    “Ey bedevi! Peki, ilkini uyuz eden kimdir?”28

7- İbn Mes’ud Radiyallahu Anh Hadisi

    İbn Abbas radiyallahu anhuma rivayetiyle yakın lafızla İbn Mes’ud radiyallahu anh’den gelmiştir. Farklı olarak hadisin sonunda şu cümle geçer:

خَ لَقَ اللَّ كُلَّ نَفْسٍ فَكَتَبَ حَيَاتَهَا وَمُصِيبَاتِهَا وَرِزْقَهَا

    “Allah her nefsin hayatını, musibetini ve rızkını önceden yazmıştır.“29

    Yine diğer rivayette şu lafızla rivayet etmiştir:

لََ يُعْدِي شَيْ ء شَيْ ا ئا

    “Hiçbir şey bir şeye hastalık bulaştırmaz.”30

8- Ebu Said el-Hudrî Radiyallahu Anh Hadisi

    Ebu Said el-Hudrî radiyallahu anh’den: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

لََ عَدْوَى وَلََ طِيَرَةَ وَإِنْ كَانَ فِي شَيْءٍ فَفِي الْمَرْأَةِ

وَالْفَرَسِ وَالدَّارِ

    “Hastalık bulaşması yoktur, uğursuzluk yoktur, eğer bir şeyde uğursuzluk olsaydı kadında, atta ve evde olurdu.”31

9- Ali b. Ebi Talib Radiyallahu Anh Hadisi

    Ali b. Ebi Talib radiyallahu anh’den: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

لََ عَدْوَى وَلََ طِيَرَةَ وَلََ هَامَ وَلََ جِدَّ وَالْعَيْنُ حَ ق

    “Hastalık bulaşması yoktur, uğursuzluk yoktur, baykuş uğursuzluğu yoktur. Cidd (şans) yoktur, nazar haktır.”32

    Yine Ali b. Ebi Talib radiyallahu anh’den şu şekilde rivayet edildi: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

لََ يُعْدِي سَقِي م صَحِي ا حا

“Hasta olan sağlıklı olana hastalık bulaştırmaz.”33

10- Saib b. Yezid Radiyallahu Anh Hadisi

    Saib b. Yezid radiyallahu anh’den: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

لََ عَدْوَى وَلََ صَفَرَ وَ لََ هَامَ

    “Hastalık bulaşması yoktur, Safer ayının uğursuzluğu yoktur, baykuşun uğursuzluğu yoktur.”34

11- Ebu Umame Radiyallahu Anh Hadisi

    Ebu Umame radiyallahu anh’den: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

لََ عَدْوَى وَلََ صَفَرَ وَلََ هَامَ

    “Hastalık bulaşması yoktur, Safer ayının uğursuzluğu yoktur, baykuşun uğursuzluğu yoktur “35

12- Abdullah b. Amr el-As Radiyallahu Anhuma Hadisi

    Abdullah b. Amr b. el-Âs radiyallahu anhuma’dan:

    Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

لَ عدوى ولَ طيرة ولَ هامة ولَ حسد والعين حق

    “Hastalık bulaşması yoktur. Uğursuzluk yoktur.

    Baykuşun uğursuzluğu yoktur. Hased yoktur. Nazar değmesi ise haktır.“36

13- Umer b. Sad Radiyallahu Anh Hadisi

    Umeyr b. Sa’d radiyallahu anh’den: Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu işittim:

لََ عَدْوَى وَلََ طِيَرَةَ وَلََ هَامَةَ

    “Hastalık bulaşması yoktur. Uğursuzluk yoktur ve baykuşun uğursuzluğu yoktur.”37

    Ebu Ya’la’nın rivayetinde lafzı şöyledir: Ebu Talha el-Havlanî rahimehullah dedi ki:

    “Filistinlilerden bir toplulukla Umeyr b. Sa’d radiyallahu anh’e gittik. Onun tek başına dokuma yaptığı söyleniyordu. Onun evinde büyük bir oda olan dükkânında oturduk. Hizmetçisine dedi ki:

    “Ey delikanlı! Atları getir.” Evde taştan bir su oluğu vardı.

    Hizmetçi atı getirince:

    “Filan at nerede?” dedi. O da dedi ki:

    “O uyuz olmuş ve kan damlatıyor.” (Veya salyası akıyor dedi.) Umeyr radiyallahu anh:

    “O atı da getir” deyince cemaatten biri dedi ki:

    “Bütün atları uyuz edecek!” Umeyr radiyallahu anh dedi ki:

    “Onu da getir. Zira ben Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle derken işittim:

لََ عَدْوَى وَلََ طِيَرَةَ وَلََ هَامَةَ أَلَمْ تَرَ إِلَى الْبَعِيرِ مِنَ

الِْْبِلِ كَيْفَ يَكُونُ بِالصَّحْرَاءِ ثُمَّ يُصْبِحُ فِي كَرْكَرَتِهِ أَوْ فِي

مَرَا قهِ نُكْتَ ة لَمْ تَكُنْ قَبْلَ ذَلِكَ فَمَنْ أَعْدَى الَْْوَّلَ؟

    “Hastalık bulaşması yoktur, uğursuzluk yoktur, baykuş uğursuzluğu yoktur. Deve sürüsünden bir devenin sahrada nasıl yayıldığını sonra ağılında kendisinden önce uyuz deve olmadığı halde nasıl uyuz olduğunu görmez misiniz? İlk deveye uyuz bulaştıran kim?”

14- Ebu Atiyye el-Eşcaî Rahimehullah Hadisi

    Ebu Atiyye el-Eşcaî rahimehullah dedi ki: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

لََ عَدْوَى وَلََ هَ امَ وَلََ صَفَرَ وَلََ يَحُلَّ الْمُمْرِضُ عَلَى

الْمُصِ حِ وَلْ يحْلُلِ الْمُصِحُّ حَيْثُ شَاءَ فَقَالُوا يَا رَسُولَ الَّلَِّ وَمَا

ذَاكَ؟ فَقَالَ رَسُولُ ا للَّ صَلَّى اللَّ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِنَّهُ أَ ا ذى

    “Hastalık bulaşması yoktur, baykuş uğursuzluğu yoktur, Safer ayı uğursuzluğu yoktur. Hastalıklı olanı sağlıklı olanın yanına sokmayın. Sağlam hayvanlar ise istediği yerde dolaşıp otlayabilir.” Dediler ki: 

    “Bu neden böyle oluyor ey Allah’ın rasulü!” Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:

    “Çünkü hastaları sağlamlarına karıştırmak, eziyet verir.”38

Beyhakî’nin rivayetinde Ebu Atiyye bunu Ebu Hureyre radiyallahu anh yoluyla Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’den rivayet etmiştir. Nitekim Suveyd el-Hadesani ve Mus’ab ez-Zubeyrî’nin Muvatta rivayetlerinde de Ebu Hureyre radiyallahu anh tarikiyle gelmiştir.

15- Aişe Radiyallahu Anha Hadisi

Nafi b. el-Kasım rahimehullah, ninesi Fatıma radiyallahu anha’dan rivayet ediyor:

دَخَلْتُ عَلَى عَائِشَةَ فَسَأَلْتُهَا أَكَانَ رَسُولُ اللََِّّ صَلَّى اللَّ عَلَيْهِ

وَسَلَّمَ يَقُولُ فِي الْمَجْذُومِينَ فِرُّوا مِنْهُمْ كَفِرَارِكُمْ مِنَ الَْْسَدِ؟

فَقَالَتْ أُمُّ الْمُؤْمِنِينَ كَلَّ وَلَكِنَّهُ قَالَ لََ عَدْوَى فَمَ ن أَعْدَى الَْْوَّلَ؟

وَقَدْ كَانَ مَوْ ا لى لِي يَأْكُلُ فِي صِحَافِي وَيَشْرَبُ فِي أَقْدَاحِي وَيَنَامُ

عَلَى فِرَاشِي أَصَابَهُ ذَلِكَ الدَّاءُ فَلَوْ أَقَامَ مَعِي عَايَشْتُهُ مَا عَاشَ

وَلَكِنَّهُ سَأَلَنِي أَنْ أُجَ هزَهُ إِلَى الْغَزْوِ فَجَهَّزْتُهُ وَغَزَا

    “Aişe radiyallahu anha’nın yanına girdilm ve dedim ki:

    “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem cüzzamlılardan aslandan kaçar gibi kaçmayı söylemiyor muydu?” Mü’minlerin annesi dedi ki:

    “Hayır, lakin “Hastalığın bulaşması yoktur, peki ilkine kim bulaştırdı?” buyuruyordu. Nitekim benim bir azatlı kölem benim tabağımdan yer, bardağımdan içer, yatağımda yatardı. Onda da bu hastalık vardı. Şayet yanımda kalsaydı kalırdı. Lakin benden savaşmak için techizat istedi, ben de verdim, o da savaştı.”39


19 Sahih. Buharî (2858, 5093, 5094, 5753, 5772) Muslim (2225)

20 Sahih. Buhârî (2099)

21 Hasen. Ahmed (14691, 14765, 14878) Abd b. Humeyd (1053) Taberî (14/519)

22 Sahih. Muslim (2220)

23 Sahih mevkuf. İbn Vehb el-Cami (629)

24 Sahih. Ahmed (2/327) İbn Hibban (6119)

25 Sahih. Buhârî (5707)

26 Sahih. Buhârî (5756, 5776) Muslim (2224)

27 Sahih. İbn Hibbân (13/497) Ahmed (1/180) Ziyau’l-Makdisi el- Muhtare (3/162) Ebû Ya'lâ (2/126) Bezzar (3/290) el-Elbani es-Sahiha (789)

28 Hasen. Ziyau’l-Makdisi el-Muhtare (11/335, 12/61) Ahmed (1/269) İbn Mâce (3539) Ebû Ya'lâ (4/221) Bezzar (11/69) Taberânî (11/238) İbn Vehb el-Cami (633) el-Elbani es-Sahiha (782)

29 Sahih ligayrihi. Ahmed (1/440) Tirmizî (2143) Ebû Ya'lâ (9/112) İbn Asakir Tarih (64/136)

30 Sahih. Tirmizî (2143) Ahmed (1/440) İbn Ebî Şeybe Musned (339) Ebû Ya'lâ (9/112) İbn Tahman Meşyeha (85) el-Elbani Es-Sahiha (1152)

31 Sahih ligayrihi. Tahavî Şerhu Meâni'l-Âsâr (4/314) Ebu Nuaym Tarihu İsbehan (s.117, 293) Taberî Tehzibu’l-Asar (1276)

32 Sahih. Taberî Tehzibu’l-Asar (1248) İbn Vehb el-Cami (639) Ebu Zur’a Fevaidu’l-Muille (114)

33 Hasen. Tahavî Şerhu Meâni'l-Âsâr (4/307)

34 Buhârî ve Muslim'in şartlarına göre sahih. Muslim, Ahmed (3/449) Taberanî (7/149) Fesevi Marife (1/171) Taberî Tehzibu’l-Asar (1268) el-Elbani es-Sahiha (785)

35 Sahih. Tahavî Şerhu Meâni'l-Âsâr (4/309) Taberânî (8/184) Taberânî Musnedu’ş-Şamiyyin (1551) Taberî Tehzibu’l-Asar (1273)

36 Sahih ligayrihi. Ahmed (2/222)

37 Hasen ligayrihi. Buhârî Tarihu’l-Kebir (6/531) Ebû Ya'lâ (3/152) Taberânî (17/54) İbn Kani Mu’cem (740) İbn Asakir Tarih (46/479)

38 Sahih ligayrihi. Malik Muvatta (2/946) İbn Vehb el-Cami (628) Beyhakî (14240)

39 Taberî Tehzibu’l-Asar (1328) Nafi b. el-Kasım’ın hal tercemesini bulamadım.


Şeyh Ebu Muaz Seyfullah el-Çubukâbâdî