Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Sözlerin en doğrusu Allah’ın Kitabıdır, yolların en hayırlısı Muhammed’in yoludur. İşlerin en şerlisi muhdes olanlardır. Dine sonradan sokulan her şey bid’attır, her bid’at dalalettir ve her dalalet ateştedir.”

Öne çıkan

Bid’atçiler Tevhid Ehli Olabilir mi?

Bid’atçiler Tevhid Ehli Olabilir mi?

9 Aralık 2019 Pazartesi

Sünnet İnkarcılarının Çelişki İddialarına Cevaplar


               Sünnet İnkarcılarının Şüphelerine Cevaplar


Şüphesiz hamd Allah içindir. O’na hamd eder, O’ndan yardım ister ve O’ndan bağışlanma dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve amellerimizin kötülüğünden Allah’a sığınırız. Allah’ın hidayet ettiğini saptıracak yoktur ve O’nun saptırdığını hidayet edecek yoktur. Şehadet ederim ki Allah’tan başka ibadete layık hak ilah yoktur. O birdir, ortağı yoktur. Yine şehadet ederim ki Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem O’nun kulu ve rasulüdür.

Bundan sonra,

İslam’da başka milletlerde bulunmayan üstünlüklerden birisi isnad sistemidir. Bu ümmetin peygamberine nispet edilen söz, fiil ve takrirler, şahitler zinciri diyebileceğimiz isnad sistemi ile nakledilir. Bu üstünlüğe Kitap ehli mensupları çokça haset etmişler, bu sisteme leke kondurmak için
müsteşrik/oryantalist araştırmacılar yetiştirmişler ve ümmet arasına şüphe virüsleri enjekte etmek üzere görevlendirilmişlerdir. Bu virüsün yayılma alanı ülkemizde daha çok akademik çevreler olmuş, hadis kürsüleri dahi bu mikrobu taşıyan hastalıklı şahsiyetlere tahsis edilerek adete HABİS KÜRSÜSÜ haline getirilmiştir.